Bir Avuç güvencesiyle.
6 Şubat'ta Yüzyılın Felaketi ile Uyandık: Birlik ve Dayanışma Hikayesi
Soğuk bir Şubat sabahı, 6 Şubat'ta, beklenmedik bir haberle uyandık. Ülkemizi derinden sarsan bir felaketin haberi herkesi şaşkın ve korku içerisinde bıraktı. Bir Avuç İnsani Yardım Derneği olarak bu çağrıya kayıtsız kalamazdık ve hızla harekete geçtik. Ekiplerimizle bir araya gelip kriz masaları oluşturduk; sahada ve uzaktan etkili olabilecek eylem planlarını devreye aldık.
Fedakarlığın Gürcüyle Dolan Tır
Yaşadığımız İzmir Bornova bölgesinde, halkımızın inanılmaz fedakarlığı ve yardımseverliği ile temel ihtiyaç malzemeleri dolu bir tırı hızla yola çıkardık. Bağışçılarımızın da banka hesaplarımıza ulaştırdığı destekler sayesinde, bu yardım organizasyonunu büyük bir özveriyle elimizden geldiğince tüm gayretimizle yönetmeye çalıştık. Herkes, elinden gelenin fazlasını yaparak bu büyük insani yardım organizasyonuna destek oldu.
Dayanışma Yollarında
Ekip olarak biz de hemen harekete geçerek hem kendi ihtiyaçlarımızı hem de depremzedeler için kurulacak çadır ve ilk yardım malzemelerini hazırladık. Yola koyulduğumuzda, tüm ülkenin seferberlik ruhunu gözlerimiz dolarak şahit olduk. Yol boyunca tırlar, kamyonlar, okul servisleri ve her türlü aracın yardım malzemeleri ile dolup taştığını görmek, hem üzüntü hem de dayanışmanın ulvi mutluluğunu bir arada yaşamamıza sebep oldu.
Deprem Bölgesinde Mahşer Alanı
Bölgeye vardığımızda, deprem bölgesine ulaşan ilk kuruluşlardan biri olmanın sorumluluğu ve heyecanıyla karşılaştığımız manzara yürek burkucuydu. Yıkılmış mahalleler, sokaklar ve geride kalan enkazlar, adeta mahşer meydanının bir provāsı gibiydi. Ancak burada görev başındaki devlet kurumları, diğer yardım dernekleri ve askerimiz ile polisimizin varlığı, bize umut ve dayanma gücü verdi.
Hayat Kurtarma Çabaları
Sahaya vardığımızda, yardım tırımızın gelmesini beklerken kurtarma çalışmalarına katıldık. Enkazlardan çıkan hatıralarla dolu eşyalar, enkazdan çıkan türlü eşyalardan beliren yıkılmış binlerce hayat, aile fotoğrafları, mutluluk dolu kareler, duygularımızı doruk noktasına ulaştırıyordu. Ailelerinin büyük kısmını kaybetmiş acılarının tarifi olmayan onlarca depremzedeye teselli vermeye, yaralarını sarmaya ve ihtiyaçlarını karşılamaya var gücümüzle çalıştık.
Enkazlardan çıkarılan minik bedenler, yaşlı insanlar ve hayatını kaybetmiş diğer bireyler, hüznün en derin halini yaşatıyordu. Ancak zaman zaman enkazdan sağlık bir şekilde kurtarılan canlar, bizlere umut veriyor ve “1 kişi daha” diyerek çabalarımızı artırıyordu.
Sadece insanlar değil, enkaz altından çıkarılan masum hayvan canları da kurtarılıyordu. Yaralanmış kediler, korkmuş köpekler ve diğer masum hayvanlar, ekiplerin sevgisi ve özeniyle yeniden hayata tutunuyordu. Onların gözlerindeki minnet ifadesi, bizlere bu çabanın ne kadar kutsal olduğunu bir kez daha hatırlatıyordu.
Kurtulanlar arasında 8 yaşındaki bir kız çocuğu vardı. 3 gün sonra dedesi, annesi ve yakınları ile buluştuğundaki sevinç çığlıkları ve gözyaşları, bizim de kalplerimize aynı duygusal seli yaşattı ve göz yaşlarımıza hakim olamadık. Bu anlar, tarif edilemez bir his yarattı.
Ortak Amaç: Enkaz Altındaki Canlar
Ülkenin dört bir yanından, kazı ve kurtarma konusunda uzmanlaşmış şirketler tüm imkanlarını seferber ederek sahaya ekipmanlarını; dev iş makinelerinden en küçük enkazda işe yarayabilecek aletlerini ve uzman çalışanlarını yollamıştı. Tüm uzmanlar, büyük bir profesyonellikle çalışmalarını sürdürüyordu. Lojistik anlamda da çok büyük bir dayanışma sergileniyordu. Bağışçılarımızın bize duyduğu güven ve destekleri sayesinde sahada gıda yardımları hızlıca hazırlanıp hem ihtiyaç sahiplerine hem de kurtarma ekiplerine ulaştırılıyordu. Ve ummalı çalışma sahanın her yanında görülüyor herkesin tek odaklandığı mesele ise orada kurtarılabilecek bir insan canı..!
Hüzünle Ayrılış
Son gün geldiğimizde, 7 günün sonunda tüm yardım malzemelerimizi oradaki yetkililere emanet ettik. Hüznün ve yorgunluğun yüzlerimize yansıyan suretiyle deprem bölgesinden ayrıldık. Görevimizi yerine getirmenin huzuru, ancak yaşanan büyük acıların bıraktığı izlerle eve döndük. Bu dayanışma ruhunu oluşturan tüm bağışçılarımıza ve destekçilerimize sonsuz teşekkür ederiz. Allah böyle acıları bir daha yaşatmasın.